preloader
Varis Hakkında Temel Bilgiler

Varis Hakkında Temel Bilgiler

Varis Hakkında Temel Bilgiler

Varis nedir

Varis, sıklıklar bacak yüzeyine yakın toplar damarların genişlemesidir. Bir kısmı tedavi gerektirmez. Eski ve klasikleşmiş tedavisi cerrahidir. Bu toplar damarlar bir kesi yardımı ile serbestleştirilir, bağlanır ve sıyrılır. Cerrahi tedavi etkindir. Ancak mükemmel olmaktan çok uzaktır. Pahalıdır, zaman alıcıdır, en iyi ihtimalle rahatsız edicidir, çoğunlukla genel anestezi gerektirir. Hastalar iyileşme sürecinde işlerinden ve normal yaşamlarından uzaklaşmak durumunda kalırlar. Yara izleri kaçınılmazdır ve en az %10’unda şikayetler ve varis tekrar eder.

Son yıllarda bu yaygın soruna yönelik ameliyatın yerini alan ve bu hastalığın etkili tedavisini sağlayan girişimsel radyolojik (minimal invaziv, ultrason rehberliğinde) teknikler geliştirildi. Üç ana teknik vardır. Bu damarın duvarını ısı yolu ile hasarlamak (lazer, RF, mikrodalga gibi), damar duvarını köpük ile hasarlamak (skleroterapi), damar duvarını hasarlarken aynı zamanda içini tıkamak (yapıştırıcı madde ile embolizasyon). Bunların hepsi oldukça başarılıdır ve zor veya tekrarlayan varisli damarlar için bile çok yüz güldürücüdür.

Varisli damarlar başka olağandışı bölgelerde de ortaya çıkabilir. Örneğin testislerin çevresinde, kadınlarda yumurtalık veya rahim etrafında, genital bölgelerde. Bu varis türlerinin hepsi de ameliyatsız olarak oldukça başarılı bir şekilde ve kolaylıkla tedavi edilebilir.

Normal damarlar

Kalp besinleri ve oksijeni dağıtmak, atıkları uzaklaştırmak için sürekli olarak kan pompalar. Kan kalpten yüksek basınç altında atardamarlar ile dokulara iletilir. Dokularda ince damar ağlarından geçer ve ardından normalde nispeten düşük basınçlı ve ince duvarlı, kolaylıkla baskılanabilir damarlar olan toplar damarlarla kalbe geri gönderilir. Bu ince duvarlı ve kolaylıkla basılabilir olan damarlardan kan, kalpten emilerek çekilmez, daha ziyade dokulardan pompalanarak-itilerek kalbe gönderilir.

Bacaklarda paralel uzanan iki ana büyük toplar damar seti vardır. Yüzeyel sistem ve derin sistem. Yüzeyel sistemdeki kan bacaktan kalbe çıkmadan önce derin sisteme akar. İnsanlar ayakta uzun süre kalırlar ve bu pozisyonda kalp bacaklardan ortalama 1 metre yukarıdadır. Bu, kanın kalbe dönmesini, yer çekimi nedeniyle zorlaştırır. Normalde kanın kalbe geri dönmesine yardımcı olan iki ana mekanizma vardır. Birincisi bacaklarımız ve baldırlarımızdaki kaslardır. Kaslar bir pompa gibi toplar damarlardaki kanı sıkarak kalbe gönderirler. Bu kanın bir kısmı yukarı bir kısmı aşağı doğru sıkışma eğiliminde olacaktır. İşte burada ikinci mekanizma devreye girer. Toplar damarlardaki kapakçıklar, kanın aşağı doğru inmesine izin vermez, yalnızca yukarı doğru gitmelerini sağlar.

Sonuç olarak sağlıklı bacaklarda kaslar kasıldığında kan derin damarlardan dışarı doğru sıkılır ve kapakçıklar kanın aşağı gitmesini durdurduğunda kan kalbe doğru yani yukarı doğru çıkar. Kasların gevşemesi ile bu sıkılma yani basınç düşer ve kan yüzeyel sistemden derin sisteme doğru akar. Kanın derinden yüzeye doğru yanlış yönde akmasını engelleyen kapakçıklar da vardır. Bacaklara kan akısı, kanın dışarı pompalanması ve damarlardaki basıncın düşük tutulmasıyla güzel bir şekilde dengelenir.

Normal damarlar ya yüzeye yakın ve çok küçük olduğundan, ya da büyük olanlar derinde olduğundan büyük ölçüde görünmezdir. Zayıf veya kaslı kişilerde belirgin fakat normal yüzeyel damarlar bulunabilir ancak bunlar kolayca ayırt edilebilir, sorun yaratmaz ve tedavi gerektirmez.

Varisli damarlara ne sebep olur

Varisli damarlar ve örümcek damarları, venöz kan akışının bu normal mekanizması başarısız olduğunda oluşur. Bacaklardan venöz kan akışının normal mekanizmaları başarısız olduğunda birçok şekilde kendini gösteren “venöz yetmezlik” gelişir. En hafif venöz yetmezlik, yalnızca kozmetik problemlere yol açan ancak zaman zaman ağrıya da yol açabilen örümcek damarlara neden olur. Biraz daha derinde bulunan ve retiküler damarlar olarak adlandırılan, biraz daha büyük mavimsi damarlar da ortaya çıkabilir. Daha şiddetli yetmezlikler yaygın varisli damarlara neden olur ve 65 yaşın üzerindeki popülasyonun %1-2’sinde cilt değişiklikleri ve ülserler ortaya çıkar.

Bütün bunlar yalnızca düşük basınca dayanacak şekilde tasarlanmış ince duvarlı damarlarda oluşan yüksek basınçtan kaynaklanmaktadır.

Venöz yetmezlik şunlardan kaynaklanabilir:

1-Derin damar tıkanıklığı

2-Kas pompası arızası

3-Kapak arızası

Derin ven tıkanıklığı DVT dediğimiz derin venöz trombozdan veya pelvisteki damarların dışarıdan sıkıştırılmasından (tümör veya başka bir nedenle) kaynaklanabilir. Devam ederse kapak arızasına da neden olur.

Baldır kaslarının çok zayıf olduğu her durumda kas pompası arızası meydana gelir. Bu durum devam ederse kapak arızasına da neden olur.

Venöz yetmezlik ve varisli damarların en yaygın nedeni ise çoğunlukla bünyesel (kalıtsal nedenlerden kaynaklı) kapak yetmezliğidir, bunu hormonal nedenler (örneğin hamilelik), travma, daha önceden geçirilmiş tromboz ve zayıf baldır kasları takip eder. Yakın akrabalarınızda varis olması sizde de varis görülme ihtimalini artırır.

Bir kapak hasar gördüğünde içinden geri akışa izin verdiğinde bu aşağıdaki damarın gerilmesine neden olur. Bu bir sonraki kapağın genişlemesine ve zamanla arızalanmasına neden olur. Bu da domino etkisi ile giderek artan arızalı kapağa yol açar ve sonunda varisli bir damar ortaya çıkar.

Kapakçıklar arızalandığında kan sadece kalbe doğru akacağına, kalpten uzağa yani aşağıya doğru da akar. Buna reflü denir. Reflünün tespiti lokalizasyonu ve tedavisi; varisli damarlar, retiküler damarlar, örümcek damarlar ve ülserasyon da dahil olmak üzere tüm venöz yetmezlik sorunlarının etkin yönetimi için çok önemlidir.

Teşhis ve Tedavi planlaması

Başarılı varis tedavisinin belki de en önemli basamağı hastayı değerlendirdiğimiz aşamadır. Bunu eğitimimizin bir parçası olduğu için ve Doppler Ultrasonu elimizi kullanır gibi kullanabildiğimiz için Girişimsel Radyologlar olarak biz mükemmel bir şekilde yapabiliriz. Ayrıca anatomi ve fizyolojiye hâkim olmak, altta yatması muhtemel diğer patolojileri ayırabilmek de oldukça önemlidir. Çünkü altta yatan “gerçek” problemi ortadan kaldırmadan ve o problemi gözden kaçırarak yapılan her türlü tedavi başarısız olacaktır. Kısa vadede başarı elde edilebilir ancak sorun tekrarlanacak ve daha da kötüleşecektir.

Renkli Doppler Ultrason ağrısız, hızlı ve invaziv olmayan bir yöntemdir. Optimum tedavi olanını değiştirebilecek, reflü olan segmentleri ve normal anatominin varyasyonlarını tam olarak ortaya koyabilecek olması nedeniyle, daha önce “reflü” denilen olgularda bile dikkatlice yapılması önemlidir. Tedaviyi üstlenecek olan doktorun muayene sırasında taramayı bizzat gerçekleştirmesi en iyisidir. Bu onun tam olarak hangi tedavinin en iyisi olduğunu belirlemesine ve bunu daha sonra sizinle tartışıp anlatabilmesine olanak sağlar.

Tedaviler

En iyi geleneksel cerrahi tekniklerde olduğu gibi Girişimsel Radyolojik teknikler de altta yatan nedene müdahale ederek sorunları iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Bu, reflüyü ortadan kaldırmayı ve yetersiz damarların ve çirkin yüzeyel varisli damarların ortadan kaldırılmasını gerektirir.

Girişimsel Radyolojik tekniklerde tam olarak bu hedeflenir. Reflüyü ortadan kaldırmak ve yetmezlik olan damarları ve yüzeyel varisleri ortadan kaldırmak. Cerrahiden farklı olarak küçük iğne deliğinden, mikro aletler kullanılarak, görüntü rehberliği altında gerçekleştirilerek, hastaya genel anestezi verilmeden, kesik-yara izi olmadan ve mükemmel başarı oranları ile gerçekleştirilir. Hasta memnuniyeti ve normal hayata-işe anında dönüş!

Minimal invaziv tedavilerimiz ile cerrahi arasındaki temel teknik farkı, ikincisinde ana yüzeyel damarların (büyük sefen ven) sıyrılıp tamamen çıkarılması, buna karşın girişimsel tedavilerde damarın yerinde bırakılarak yok edilmesidir. Sonuç aynıdır, ancak yok etme ortadan kaldırmaya göre çok daha kolay gerçekleştirilebilir.

Girişimsel Radyologlar bunun için lazer (EVLT), RF ablasyonu, yapıştırıcı (pek tercih edilmez) ve köpük skleroterapiyi kullanırlar. Köpük skleroterapisi geniş damarları yok etmede diğerleri kadar başarılı değildir. Daha çok büyük damarın tedavisi sonrası kalan veya kalması muhtemel olan varisler için kullanılır. Ayrıca kılcal varis de denilen spider damarlar veya retiküler damarlar için de skleroterapi uygulanır.

Tüm yöntemler sonuçta renkli Doppler ultrason ile anatomi ve kan akımının işlem öncesi doğru haritalandırılmasına ve prosedür sırasında aletlere rehberlik etmek için ultrasonun kullanılmasına dayanır.

Başınız hafif yukarıda olacak şekilde kanepeye uzanıyorsunuz. Bacağınızdaki cilt antiseptik solüsyonla temizleniyor ve bacağınızın üzerine steril örtüler yerleştiriliyor. Dizinizin iç kısmındaki cildi uyuşturmak için küçük bir lokal anestezi enjeksiyonu yapılıyor. Genellikle dizin hemen altında yok edilecek damara küçük bir kılıf (ince duvarlı plastik tüp) yerleştirilir. Aletleri yönlendirmek için bir ultrason görüntüsü kullanan doktor, daha sonra kılıfın içinden kasıktaki damara kadar bir lazer fiberi veya RF kateteri yerleştirilir. Daha sonra damarın etrafına tüm uzunluğu boyunca dikkatlice lokal anestezik içeren sıvı enjekte edilir. Daha sonra güç açılır ve fiber/kateter yavaşça geri çekilir. Tedavi tamamlanınca kılıf çekilir, varis çorabı giydirilir ve bir bardak çay içtikten sonra dışarı çıkmanıza, on beş dakika yürüyüş yapmanıza ve normal aktivitelerinize dönmenize izin verilir.

Tedavinizden sonra ne olur?

Önümüzdeki birkaç hafta içinde damarın büzülmesi nedeniyle bir miktar gerginlik hissedebilirsiniz. Ayrıca biraz morarma da yaşayabilirsiniz. Ancak bunların ciddi olması muhtemel değildir. 4-6 hafta sonra değerlendirme için tekrar gelmeniz istenir. Ana damarın amaçlandığı gibi tıkanıp tıkanmadığına bakılır. Hala varisli damarlar kalmışsa, bunlar genellikle küçük ve semptomsuzdur ancak çirkin olduklarını düşünüyorsanız o zaman kalanları lokal anestezi altında köpük sklerozan enjeksiyonu ile kolaylıkla yok edebiliriz. Bu tedaviden sonra 2 hafta boyunca varis çorabı giymeniz gerekmektedir.

Riskler

Çok az sayıda komplikasyon tanımlanmıştır. Potansiyel problemler arasında derin ven trombozu, derin damar travması, cilt yanıkları, sinir yaralanmaları yer alır. Gerçek hayatta bunların hepsi çok ama çok nadirdir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir