preloader
Serebral Anevrizma Tedavisi

Serebral Anevrizma Tedavisi

Serebral Anevrizma Tedavisi

Beyin anevrizması (Serebral Anevrizma) nedir? Beyin anevrizması, beyin atardamar duvarının zayıflaması sonucu ortaya çıkan damar balonlaşmasıdır. Balonlaşan yapının duvarı normal damara göre daha zayıf ve dayanıksızdır. Bu yüzden bazı durumlarda yırtılıp beyin kanamasına sebep olur. Hayatı ciddi tehlike altına sokabilir. En çok damarların çatallanma bölgelerinde görülür.

Nasıl ortaya çıkar?

Anevrizmalar (baloncuk), böbrek, karaciğer, dalak ve kol ile bacakları besleyen gibi tüm vücut damarlarında görülebilir. Anevrizmaların oluşumuna neden birçok sebep sıralanabilir; doğuştan damarın gelişim bozukluğuna bağlı olabileceği gibi damar sertliği (ateroskleroz), uyuşturucu kullanımı, yüksek tansiyon, bazı enfeksiyonlar ve travma da sayılabilir.

Beyin anevrizmaları genellikle beyin tabanına yerleşim gösteren atardamarlarda ortaya çıkar. Yıllık kanama riskleri %1 olup zarlar arasındaki beyin-omurilik sıvısının bulunduğu alana kanarlar.

Kaç tip beyin anevrizması vardır?

  1. Sakküler anevrizmalar: En sık görülen tiptir. Damar çatallanma bölgeleri çok fazla basınca maruz kaldığından sıklıkla çatallanma bölgelerinde oluşur. Damara uygulanan bu basınç zaman içerisinde tekerlek iç lastiklerinde olduğu gibi balonlaşmaya neden olmaktadır. Balonlaşan damar da tıpkı iç lastik balonlaşmasında olduğu gibi zayıftır. Bu anevrizmalar yıllar içerisinde oluştuğundan anevrizmanın yırtılma riski yaşla birlikte artar. Bir diğer anevrizma nedeni yaşla birlikte damar yapısının bozulması, damarların esnekliğini kaybetmesidir.
  2. Fuziform anevrizmalar: Bu tür anevrizmalar damarın bir duvarının zayıflayıp damarın uzun ekseni boyunca sucuk gibi genişlemesidir. Daha nadir görülür.

Beyin anevrizmaları boyutlarına göre de sınıflandırılır; 3 mm’nin altı çok küçük, 10 mm’nin altı küçük, 11-25 mm arası büyük ve 25 mm’nin üzeri dev anevrizma olarak adlandırılır.

Toplumda görülme sıklığı nedir?

Beyin anevrizmasına bağlı beyin kanaması ABD istatistiklerine göre 100 kişide 1’dir. Her yaş grubunda görülebilir, sıklıkla 50-60 yaş arasında ve kadınlarda erkeklere göre 3 kat fazla görülür. Ailede anevrizma hikayesi olması, diğer aile bireylerinde anevrizma bulunma riskini arttırır. Gelişmiş ülkelerdeki istatistiklere göre anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastaların %10’u bir sağlık merkezine ulaşmadan yaşamlarını kaybetmektedir. Bir sağlık kuruluşuna başvurduktan sonra ölüm oranı %25-40 arasındadır. Dolayısıyla anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastaların yarısına yakını kaybedilmektedir. Bu yüzden henüz kanamamış anevrizmaların erken teşhis ve tedavisi önem arzetmektedir.

Hangi belirtilere yol açar?

Kanamamış beyin anevrizması olan hastaların çoğunda hiçbir belirti olmayabilir. Bir kısmında çift görme, gözün arkasında veya üstünde ağrı, göz kapağı düşmesi, gözü rahatça hareket ettirememe gibi belirtiler görülebilir.

Anevrizmaya bağlı beyin kanaması olan hastalarda bazı uyarıcı işaretler görülebilir. Bulantı-kusma, ensede sertlik (kişi başını kolayca öne eğemez), herhangi bir bölgede ısrar eden baş ağrısı, bulanık veya çift görme gibi belirtiler uyarıcı olabilir.

Anevrizma yırtıldığında veya patladığında beyin zarları arasına (subaraknoid mesafe, subaraknoid kanama) yüksek basınçla kan akışı olur, SAK dediğimiz hadise gelişir. Subaraknoid mesafede kan birikerek beyni baskı altında bırakır. Bazen kanama sızma şeklinde olur ve bir pıhtı ile kapanabilir ve hastanın hayatı kurtulabilir, ancak bu tekrar kanamayı önlemez. Her kanama tekrarı yaşamı daha fazla tehlike altına sokar.

Anevrizma tanısı nasıl konur?

Acile başvuran beyin kanaması şüphesi olan her hastaya yapılacak ilk tetkik bilgisayarlı tomografidir (BT). Tomografi beyin kanaması tanısını son derece doğrulukla koyar. Ayrıca kısa sürede uygulanan bir tetkik olup ulaşımı kolay bir tetkiktir. Beyin kanaması nedeni anevrizma kuşkusu taşıyorsa yine ilaçlı tomografi ile BT anjiyo dediğimiz ek incelemelerle çoğu hastada tanı koyar ve 3 boyutlu görüntülerle anevrizma ortaya konur. Ancak bir kısmında hastadan yeterli veriler elde edilemez. Bunun için başka tetkikler gereklidir.

Beyin anevrizmalarının görüntülenmesinde altın standart beyin anjiyosudur (DSA). Kalp anjiyosuna benzer bir işlem olup kasıktan girilerek ince borucuklarla beyin damarları görüntülenir. Anevrizmanın şekli ortaya konur, nasıl bir tedavinin uygulanmasına gerektiğine yol gösterici olur. Ayrıca aynı seansta ameliyat gerektirmeden ince borucuklarla anevrizma kapatılarak tedavisi yapılabilir. Kanamamış anevrizmaların birçoğu baş ağrısı ve benzeri şikayetlerle çekilmiş EMAR (MR) tetkiklerinde tesadüfen (insidental) bulunur.

Beyin anevrizması nasıl tedavi edilir?

Beyin anevrizmalarının klasik tedavisi cerrahidir. Kafatasının bir parçası çıkarılır, beyin zarları açılır ve anevrizmaya ulaşılırak klipslenir (mandallama). Tıbbi teknolojinin ileri derecede gelişmesi ile birlikte son 20 yıldır endovasküler yöntem dediğimiz yöntemler devreye girmiştir. Kafatası açılmaksızın kasıktan 1-3 mm lik delik aracılığıyla kasıktan girilerek anevrizma kapatılır.

Her iki seçenek de hasta veya yakını ile tartışılarak karar verilir. Bazı damar (baziller) anevrizmalarında ve fuziform anevrizma gibi bazı anevrizmalarda endovasküler yöntem tek seçenek olabilir. Bir kısmında ise her iki seçenek de mümkün, hasta yararı göz önünde bulundurularak ve hastaya kar ve zarar oranı anlatılarak hasta aydınlatılır ve birlikte karar verilir.

Endovasküler tedavi nedir? Nasıl yapılır?

Endovasküler tedavi kafatası açılmaksızın çoğunlukla kasıktaki damardan girilerek son derece teknolojik ince borucuklarla beyin damarlarına ulaşılır ve anevrizma (baloncuk) kapatılır. Endovasküler yolla tedavinin şekli anevrizmanın içinin koillenmesidir (koil oldukça yumuşak ve ince mikrotel sarmallarıdır). Anevrizmanın yapısına göre koil normal damara sarkmasın diye balon veya stent yardımıyla koilleme gibi yöntemler de kullanılır.

Özellikle fuziform anevrizmalarda “akım çevirici” veya “akım yönlendirici” (flowdiverter) dediğimiz stentler kullanılmaktadır. Bu stentler normal damar içi kan akışına izin verip anevrizma içi kan akışını tamamen kapatmak üzerine tasarlanmışlardır.

Endovasküler işlemler genel anestezi gerektirir, ancak ameliyat değildir, sadece kasıktaki damardan 1-3 mm çapında delik açılarak tüm işlemler buradan yapılır. 1-2 gün hastanede yatışından sonra taburcu edilirler.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir