Akciğer Kanserini Yakma (Ablasyon)

Akciger Kanserini Yakma Ablasyon

Akciğer kanseri için  ablasyonu ameliyat edilemeyen küçük hücreli olmayan akciğer kanseri veya metastaz hastalarında sıkça kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. Bu teknik tümör hücrelerini yok etmek amacıyla yüksek frekanslı enerji kullanır ve genellikle bilgisayarlı tomografi rehberliğinde uygulanır. Özellikle 3 cm’den küçük periferik tümörlerde etkili olan Ablasyon %77 ila %86 arasında lokal kontrol sağlar. İşlem düşük ölüm oranına sahip olsa da pnömotoraks plevral efüzyon ve parankimal kanama gibi komplikasyon riski taşır. Yüksek riskli hastalar için güvenli kabul edilen bu yöntem önemli avantajlar sunar.

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *Akciğer Kanserini Yakma (Ablasyon) hakkında size en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Lung Kanseri İçin  Ablasyon Nedir?

    ablasyon (Ablasyon) akciğer kanserinin bazı türlerinde etkili bir tedavi seçeneği sunar. Bu yöntem özellikle küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK) ve metastatik akciğer tümörlerinde umut vaat eder. Cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalar için uygulanan Ablasyon tümörlerin yüksek frekanslı elektrik akımı kullanılarak ısı yoluyla yok edilmesini sağlar. İşlem genellikle tümöre iğne benzeri bir elektrot yerleştirilmesiyle gerçekleşir ve bu iğne BT taramaları rehberliğinde hassas bir şekilde yönlendirilir. İğne ucu etrafında  enerjisi yayılır ve kanser hücreleri koagülatif nekrozla yok edilir.

    Ablasyon tedavisinin etkili olduğu bazı durumlar şunlardır:

    • Özellikle 3 cm’den küçük tümörlerde yüksek başarı oranı gösterir.
    • Ameliyat edilemeyen erken evre KHDAK hastalarında iyi sonuçlar elde edilmiştir.
    • Yeni tümör gelişimi veya eksik ablasyon durumunda işlem tekrarlanabilir.

    Her tedavide olduğu gibi Ablasyon’nın da bazı riskleri vardır. En yaygın komplikasyon pnömotorakstır ve vakaların %60’ına kadar görülme olasılığı vardır. Ayrıca plevral efüzyon ve parankimal kanama gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bununla birlikte genellikle hafif ağrı da gözlenebilir ve bu durum çoğunlukla bir hafta içinde düzelir. Ablasyon daha invaziv cerrahi seçeneklerle kıyaslandığında nispeten düşük majör komplikasyon riski taşır. Bu durum özellikle akciğer fonksiyonları sınırlı hastalar için yöntemi cazip bir seçenek haline getirir.

    Ablasyon İşlemi Nasıl Gerçekleştirilir?

    Radyo frekans ablasyonu (Ablasyon) işlemi belirli adımlar izlenerek dikkatlice gerçekleştirilir. Her adım tümörün güvenli bir şekilde tedavi edilmesini sağlamak için özel bir role sahiptir. İşlemin ilk adımı hastanın hazırlanması ve sedasyon uygulamasıdır. Bu adımda hafif sedasyon hastanın rahatlamasını sağlar ve iğne giriş bölgesine lokal anestezi uygulanarak alan uyuşturulur. Bazı durumlarda tümörün boyutu veya konumuna bağlı olarak genel anestezi de gerekebilir.

    Görüntüleme rehberliği işlemin bir sonraki adımını oluşturur. BT taramaları ultrason veya MRI gibi görüntüleme yöntemleri tümörün yerinin kesin olarak belirlenmesine yardımcı olur. Özellikle BT taramaları tümörün hassas bir şekilde hedeflenmesini sağlayarak ayrıntılı kesitsel görüntüler sunar. Bu görüntüleme rehberliği radyoloğun ablasyon iğnesini doğru şekilde konumlandırmasını destekler.

    İğne yerleştirme adımında ince ve özel olarak tasarlanmış bir iğne veya prob kullanılır. İğne dikkatlice deriden geçirilir ve tümörün merkezine doğru yönlendirilir. Bu iğne radyo frekans enerjisini iletebilecek elektrotlar içerir. Konumlandırma süreci gerçek zamanlı görüntüleme ile izlenir ve bu sayede çevredeki sağlıklı dokular korunur.

    • İğne yerleştirildikten sonra radyo frekans enerjisi uygulanır.
    • Radyo frekans dalgaları tümör hücrelerinde sürtünme ısınması oluşturarak sıcaklığı 60°C ila 100°C’ye yükseltir.
    • Yükselen sıcaklık koagülasyon nekrozuna neden olarak hücrelerin proteinlerini denatüre eder ve işlevlerini bozar.
    • Böylece kanserli hücreler etkili bir şekilde yok edilir.

    Ablasyon süresi tümörün boyutuna göre değişebilir ve bazı durumlarda birden fazla seans gerekebilir. Ablasyon işlemi boyunca tümörün tamamen tedavi edildiğinden emin olmak için görüntüleme kullanılarak kapsamlı bir izleme yapılır. İşlem tamamlandıktan sonra iğne çıkarılır ve giriş bölgesine küçük bir bandaj uygulanır. Kanama veya enfeksiyon gibi komplikasyon risklerini kontrol etmek amacıyla hasta birkaç saat izlenir. Son olarak işlemden sonra BT veya MRI görüntülemeleriyle tümörün tedaviye verdiği yanıt değerlendirilir.

    Akciğer Kanserini Yakma (Ablasyon) fiyat ve randevu bilgisi için iletişime geçin

    Lung Kanseri Ablasyonu İçin Kimler Uygun Adaylardır?

    ablasyonu (Ablasyon) küçük hücreli olmayan akciğer kanseri hastaları için ameliyata alternatif güvenilir bir tedavi seçeneği sunar. Ablasyon özellikle ameliyat edilemeyen hastalar için daha az invaziv bir yöntem olduğu için tercih edilmektedir. Bu yöntem belirli hasta grupları için oldukça faydalıdır. Ablasyon’nın uygun olduğu hasta grupları:

    • Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) veya başka akciğer hastalıkları nedeniyle zayıf akciğer fonksiyonuna sahip kişilerde ameliyat riskli olabilir. Ablasyon cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tümörlerin tedavisini sağlayarak bu hasta grubuna güvenli bir seçenek sunar.
    • Kalp hastalığı veya diğer sistemik hastalıkları olan kişilerde ameliyat hayati risk oluşturabilir. Ablasyon genel anestezi gerektirmediği için bu tür hastalar için daha güvenli bir tedavi seçeneğidir.
    • İleri yaşta veya fiziksel olarak zayıf olan hastalar için cerrahi müdahale sonrası iyileşme süreci zorlayıcı olabilir. Ablasyon hızlı iyileşme süresiyle özellikle yaşlı ve güçsüz hastalar için ideal bir alternatiftir.
    • Ameliyatla çıkarılması zor bölgelerdeki tümörler için Ablasyon çevredeki sağlıklı dokulara zarar vermeden hassas bir tedavi sunar.
    • Çapı 3-4 cm’den küçük olan erken evre tümörlerde Ablasyon etkili sonuçlar sağlar. Bu yöntem evre I akciğer kanseri olan ve ameliyat edilemeyen hastalar için iyi bir kontrol imkanı sunar.

     Ablasyonun Faydaları ve Sınırlamaları Nelerdir?

    ablasyonu (Ablasyon) akciğer kanseri tedavisinde önemli faydalar sunar ancak bazı sınırlamaları da bulunur. İşte bu tedavi yönteminin başlıca avantajları ve sınırlamaları:

    Faydaları:

    • Geleneksel cerrahi yöntemlere göre daha az invaziv bir tedavi olup büyük kesiler gerektirmez böylece enfeksiyon riski azalır ve iyileşme süresi hızlanır.
    • Hastalar klasik ameliyatlara kıyasla genellikle daha hızlı toparlanır ve çoğu bir hafta içinde günlük yaşantısına dönebilir.
    • Özellikle akciğerdeki 3-4 cm’den küçük tümörlerde etkili olup bazen tümörleri tamamen yok edebilir.
    • Sağlıklı dokuya zarar vermeden sadece tümörü hedef aldığından akciğer kapasitesi düşük hastalar için kritik bir seçenek olur.
    • Kemoterapi veya radyasyona göre daha az yan etki gösterir ve işlem sonrası ağrılar genellikle hafif olup kolayca yönetilebilir.
    • Aynı bölgede tekrarlayan tümörler için önemli bir komplikasyon risk artışı olmadan yeniden uygulanabilir.

    Sınırlamaları:

    • Genellikle sadece küçük tümörler için tercih edilir ve daha büyük tümörlerde etkinliği azalır.
    • Tümörün genişlemiş veya kritik bölgelerde bulunduğu ileri evre kanserlerde önerilmez.
    • Kanama enfeksiyon veya pnömotoraks gibi riskler taşısa da bu komplikasyonlar genellikle yönetilebilir.
    • Ablasyon özel donanım ve uzmanlık gerektirdiğinden her sağlık merkezinde yapılamaz ve erişim kısıtlı olabilir.

     Ablasyonun Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?

    ablasyonu (Ablasyon) genellikle güvenli kabul edilse de çeşitli riskler ve yan etkiler taşır. Bu etkiler tedavi edilen bölge ve hastanın bireysel faktörlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. En yaygın komplikasyonlardan biri işlem sonrası hafif ila orta derecede ağrıdır. Tedavi edilen bölgede rahatsızlık hissi yaşanabilir ve bu durum ağrı kesicilerle hafifletilir. Ayrıca bazı hastalar tedavi edilen alanda güneş yanığına benzer bir his ya da karıncalanma yaşayabilir.

    Enfeksiyon riski de bulunur ve bu durum iğnenin yerleştirildiği alanda veya akciğer gibi hedef bölgelerde meydana gelebilir. Enfeksiyon belirtileri arasında şişme kızarıklık veya ateş bulunur ve bu risk uygun yara bakımı ile azaltılabilir. Akciğer çökmesi olarak bilinen pnömotoraks da akciğer ablasyonu sırasında görülebilen bir risktir. Bu durum göğüs boşluğuna hava sızmasıyla akciğerin çökmesi sonucu ortaya çıkar ve bir göğüs drenajı gerektirebilir.

    • Ablasyon sonrası sendrom adı verilen durum da bazı hastalarda gözlemlenebilir. İşlemden birkaç gün sonra ortaya çıkan grip benzeri belirtiler ateş vücut ağrıları ve halsizlik şeklinde görülebilir.
    • Ablasyon ayrıca kanama riski taşır özellikle damarlı dokular hedef alındığında bu risk artar. Nadiren sinir hasarı da görülebilir ve sinire yakın bölgelerde yapılan işlemler sonrası uyuşma ya da güç kaybı yaşanabilir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir